Crohn hastalığında ilaç direnci imzası keşfedildi

Crohn hastalığı olan hastalarda 100.000'den fazla bağışıklık hücresini haritalayan Mount Sinai Sağlık Sistemi araştırmacıları, Ağustos ayında Cell'de yayınlanan bir araştırmaya göre, tedaviye cevap vermeyen bir Crohn hastalığı tipinde yer alan hücrelerin imzasını keşfetti. Keşif, biyobelirteçleri belirleme ve hastalar için tedavi seçeneklerini uyarlamanın kapısını açacak önemli bir gelişme olarak kabul edilmekte.

Çalışmada, hastalardan çıkarıldıktan hemen sonra ince bağırsak dokuları üzerindeki iltihaplı ve iltihaplanmamış Crohn hastalığı lezyonlarının biyopsi örnekleri analiz edildi. Araştırmacılar, tek hücreli düzeyde gerçek zamanlı olarak bağırsak lezyonlarına bakmak, bağışıklık hücrelerini ve dolaşımdaki kan hücrelerini ve bunların lezyon içindeki ve etrafındaki etkileşimlerini belirlemek ve binlerce kişiden oluşan bir alanı haritalandırmak için tek hücreli RNA dizilimi ve CyTOF teknolojisini kullandılar.

Analiz, daha önce hiç tanımlanmamış, hastanın TNF inhibitörü olarak adlandırılan bir anti-enflamatuar ilaç olan Crohn hastalığı için standart tedaviye olan direnciyle ilişkili olan kesin hücre tiplerinin bir imzasını buldu. Bir TNF inhibitörü orta ila şiddetli Crohn hastalığı olan hastalara verilen ana terapödik ajandır, ancak inhibitörü alan hastaların yaklaşık yüzde 40'ı ya buna cevap vermiyor ya da Crohn belirtilerinin kötüleşmesine neden oluyor. (İnhibitör, bir maddenin, bir enzimin, hastalığın işlevini ve etkisini önleyen ilaç.)

İnhibitörün başarısız olacağı hastaları tanımlamak için hücre imzasını tespit etmek, hastalarda zahmetli ve masraflı ameliyat ve komplikasyonlardan kaçınmak için oldukça yararlı olacaktır. Bu çalışmanın sonuçlarına dayanarak, araştırmacılar zaten bir hastaya iltihabi barsak hastalığı tanısı konduğunda bir kan testinde imzayı bulmanın mümkün olup olmadığını test edecek bir klinik çalışma geliştirmişlerdir. Bu durumda, doktorlar TNF inhibitörü kullanmaktan kaçınabilir ve bunun yerine o hasta için işe yarayacak başka biyolojik maddeler kullanabilirler.

Çalışmanın ortak yazarlarından Miriam Merad, “tek hücreli profil oluşturmanın, ilaç keşiflerini değiştirebileceğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu bize gerçekten enflamatuar barsak hastalığına ve neden bazı hastaların direnç gösterdiğine ve başka neleri hedef alabileceğimize dair daha fazla netlik verecek. Bu çalışmayı daha iyi anlayabilmek için immünoloji ve hesaplamalı biyoloji kullanarak enflamasyonu önceden görülmemiş hassasiyetle tanımlayan bir şekilde tasarladık.”

Icahn Tıp Fakültesinde Tıp Profesörü ve Genetik ve Genomik Bilimler Profesörü Charles Bronfman, "Bu sonuçlar, mevcut teşhis analizlerinin sınırlarını ve tedavi yanıtı için yeni biyobelirteçleri ve özel tedavi fırsatlarını belirlemek için tek hücreli haritalama araçlarının potansiyelini vurgulamaktadır," dedi.

Bu çalışma dört hasta grubunu inceledi ve imzayı tanımlamak için bir grubun tek hücreli analizini kullandı. Araştırmacılar daha sonra, tek hücreli analizden elde edilen verileri, dokuları analiz edilmiş ve TNF inhibitörü ile sonuçları bilinen diğer üç hasta grubundan oluşan çok sayıda büyük veri setine aktardılar. Bir algoritma ve hesaplamalı biyoloji kullanan araştırmacılar, tek hücreli dizilimden elde edilen imzayı, bilinen tedavi sonuçlarına sahip çoklu, bağımsız gruplarla sonuçlandırdı.

Bu keşif hem hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların üretilmesinde hem de hastaların ilaçlara karşı direncinin tespit edilerek doğru tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinde önemli bir kilometre taşı olacak gibi görünüyor.

Çeviri Haber: Şehmus Ay / Demokrat Haber

Kaynak: https://www.news-medical.net/news/20190829/Mount-Sinai-researchers-discover-drug-resistance-signature-in-Crohns-disease.aspx

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.