Denizli, Muğla ve Konya termal sağlık turizmini geliştirmek istiyor

Konya, Denizli ve Muğla termal sağlık turizmini geliştirmek istiyor.

DENİZLİ

Katarlı yatırımcılar, Türkiye’de termal turizmi projelerine yoğun ilgi gösteriyor. Termal Sağlık ve Turizm Derneği (TESTUD) Başkanı Yavuz Yılık Katarlı yatırımcıların Türkiye’de termal sağlık alanında büyük yatırımlar yapmayı planladığını açıkladı. Denizli’de sağlık ve turizm sektörü temsilcileriyle bir araya gelen Yılık, dernek olarak Türkiye’nin zengin termal kaynaklarını yurt dışında tanıtmak için çalışmalar yürüttüğünü kaydetti. İlk etapta Rusya, Ukrayna, İngiltere, Katar ve Japonya’yı hedef pazar olarak belirlediklerini ifade eden Yılık, şöyle konuştu:

“Katar’da yaptığımız görüşmeler sırasında üst düzey yetkililerden aldığımız bilgiye göre Katarlı yatırımcılar Türkiye’de 10 milyar dolarlık termal sağlık turizmi yatırımı yapmak istiyor. Bu potansiyele sahip bölgelerimizde sektör temsilcileriyle görüşmeler yapıyoruz. Nisan ayında Katar’dan gelecek heyetle incelemelerde bulunacağız. Heyetin burada yapacağı görüşmeyi önemsiyoruz.” Denizli’de hem sağlık hem tarih turizmi açısından zengin bir potansiyelin bulunduğunu, bölgenin 2 bin yıldır termal sağlık merkezi olduğunu sözlerine ekleyen TESTUD Başkanı, Pamukkale’yi ön plana alarak yapılacak bir tanıtımın daha büyük etki yaratabileceğini sözlerine ekledi.

MUĞLA

Termal Sağlık ve Turizm Derneği Başkanı Yavuz Yılık, Muğla'nın, termal sağlık turizminin Türkiye'de hak ettiği noktaya gelmesine büyük katkı sağlayacak kaplıcalara sahip olduğunu belirterek, "Bu kaynakların turizm anlamında iyileştirilerek ve geliştirilerek hizmete sunulması için çalışmalar yapmaya hazırız." dedi.

Yılık ve dernek üyeleri, Dalaman'ın Kapukargın ile Ortaca'nın Fevziye mahallelerindeki termal su kaynaklarıyla Köyceğiz'deki 5 bin yıllık Sultaniye kaplıcalarında kükürtlü suya girip çamur banyosu yaptı.

Muğla’nın termal turizmin merkezi olmaya aday olduğunu söyleyen Yılık, Denizli, Afyon gibi bilinen termal bölgelerin dışında Muğla'daki kaplıcaların kendilerini şaşırttığını ifade etti.

Yılık, "Muğla, termal sağlık turizminin Türkiye'de hak ettiği noktaya gelmesine büyük katkı sağlayacak kaplıcalara sahip. Bu kaynakların turizm anlamında iyileştirilerek ve geliştirilerek hizmete sunulması için çalışmalar yapmaya hazırız. Yurt dışına yönelik faaliyetlerle Türkiye'deki termal tesisleri, ülkemize turist göndermek için bağlantılar kurmak gibi çalışmaları yürütüyoruz." dedi.

"İÇİNDE 17 MİNERAL BARINDIRIYOR"

Ülkenin coğrafi ve kültürel özelliklerine dair tanıtımlar, fuar ve kongreler düzenlediklerini anlatan Yılık, şunları kaydetti:

"Derneğimizin amacı, ülkemizin termal zenginliklerini yurt içi ve yurt dışında, acentelere, sigorta firmalarına, hastanelere ve fizik tedavi merkezlerine daha iyi tanıtabilmek ve ülkemizde yılın 12 ayı hem istihdamı sağlamak hem de ekonomiye katkıda bulunmak. Aynı zamanda hastalık-tedavi amaçlı seyahat eden turistleri ülkemize çekmek. Dalaman Kapukargın havalimanına 5 dakika mesafede. Yaz kış 28 derece sıcaklığa sahip ve içerisinde 17 mineral barındırıyor. Köyceğiz’deki Sultaniye kaplıcalarında radon elementi bol bulunuyor. Kralların ve sultanların ölümsüzlük iksiri olarak kullandıkları sudur bu. Hem karayolu hem de teknelerle bu kaplıcaya ulaşmak mümkün.”

Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Şaşmaz da dünyanın ve Türkiye'nin birçok yerinde kaplıca bulunduğunu ancak, Dalaman Kapukargın kaplıcasının farklı olduğunu aktardı.

Dalaman'daki kaplıcanın sedef hastalığına doğrudan tedavi imkanı sağladığını vurgulayan Şaşmaz, aynı zamanda kas hastalıkları ve diz ağrılarına da iyi geldiğini belirtti.

Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve Turizm İşletmeleri Birliği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur da Dalaman'ın, ekonomi ve turizm açısından çok ciddi bir gelişme içinde olduğunu söyledi.

Termal turizmle ilgili Belediye Başkanının ciddi girişimler yaptığını kaydeden Okutur, "Dalaman’da hiç kimsenin bilmediği ve kendi kendine akıp giden bir termal suyumuzu şu anda halkın hizmetine hazırlamış durumda. Termal turizmin hem yurdumuzda hem de yurt dışında tanınarak çok iyi bir noktaya geleceğine inanıyoruz. Biz de her türlü desteği veriyoruz." şeklinde konuştu.

Ankara'dan kaplıcalara gelen iletişim danışmanı Asuman Kübra Baş, "Ankara'da yaşıyorum ve kuru hava nedeniyle cilt problemleriyle başa çıkmaya çalışıyorum. Buraya gelirken peloid çamurun cilde çok iyi geldiğini duydum. Çamuru yüzüme sürüp kuruyana kadar bekletip sildikten sonra gerçekten cilt tonum eşitlendi, kuruluklar gitti. Çamur banyoları ve kaplıcalar çok güzel. Buraya mutlaka tekrar geleceğim. Arkadaşlarıma da tavsiye edeceğim." dedi. (Kaynak: Milliyet)

KONYA

Jeotermal enerjinin dünyadaki önemi giderek artıyor. Türkiye’de bu önemi dikkate alarak geçtiğimiz yıllarda hızlı araştırmalara girdi. Bu kapsamda, birçok şehirde sondaj çalışmaları başladı. Konya’da da birçok araştırma ve sondaj çalışması gerçekleşti. Bu çalışmalar çerçevesinde, bazı ilçelerde jeotermal kaynaklar bulundu. Fakat bu enerji kaynakları ne yazık ki bir türlü yatırıma dönüşemedi. Bazısının ihalesi bile yapılmasına rağmen, henüz bir gelir sağlanamadı. Bu konuda özel teşebbüsün istekli olması ve devletin de teşvik vermesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, belediyeler bu alana yatırım yapmak istese de maddi kaynak ve planlama ile ilgili sorunun aşılamadığı ifade edildi.

7-1-1-025.jpg

KONYA’YA KATKI SUNACAK AMA…

Konya’da bulunan kaynakların neredeyse hepsi 50 derece civarında. Yani sadece, sera, balık çiftliği ve kaplıca gibi alanlarda yatırım yapılabilir. Sadece Akşehir bölgesinde bulunan kaynağın, 63 derece olduğu biliniyor. Bu kapsamda, o alana bir yatırım düşünülüyor. Yıllardır bekleyen çalışmaların artık yatırım yapılarak faal duruma geçmesinin, Konya’ya önemli oranda katkı sunacağı düşünülüyor. Ayrıca enerji üretimi için ise 100 derecenin üzerinde sıcaklık gerekiyor. Konya’da, bulunan termal kaynaklar maalesef enerji üretimine yetmiyor.

“PLANLAMA VE KAYNAK SORUNU VAR”

Konu ile ilgili Yeni Haber’e görüş belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Fetullah Arık, Konya’da bulunan jeotermal kaynakların yatırıma dönüşememesinin önünde, kaynak ve planlama sorununun olduğunu söyledi. Arık, “Genç volkanik aktivitelere bağlı olarak Konya’da, benzer kaynakların bulunabileceğini öngörüyoruz. 2005 ve 2006, 2010 ile 2012 yılları arasında bulunan enerji kaynakları var. İhale yolu ile bunlar devredildi ama faal çalışmıyorlar şuan. Belediyeler bu konuda yatırım yapmak istiyor ama elde olan kaynak ile bu işler zor olabiliyor. Özel girişimcilerin bu tür yatırımlara el atması gerekiyor. Belediye öz kaynaklarıyla yatırım yaptığında, bu yatırımın bir getirisi olması gerekiyor. Konya’daki jeotermal yatırımları hususunda, planlama ve kaynaklarla ilgili bir sorun var gibi görünüyor. Konya’daki termal kaynaklar, enerji için kullanılamaz. Seracılık, balık çiftliği ve kaplıca için kullanılabilir. Bu termal kaynakların araştırılması önemlidir. Bu konuda henüz çalışmalar bitirilmedi. Yeni termal kaynaklar bulunabilir.” dedi.

KAPLICA, SERA, BALIK ÇİFTLİĞİ…

Termal kaynakların kullanılacağı alanları da aktaran Fetullah Arık, “Konya’da bulunan termal enerji genelde 50 derece civarındadır. Tuzlukçu ve Seydişehir İnlice bölgesinde bu derecede bir termal enerji bulundu. İhaleler de gerçekleştirildi. Şuanda gerekli planlamalar da yürütülmekte. Fakat 50 derecedeki su, kaplıca kompleksleri için yeterli değildir. İhaleler yapılmasına rağmen, şirketlerin şuanda uğraştığı alanlar daha çok enerji üzerinedir. Genelde bu alana yatırım yapıyorlar. Bu enerji de yaklaşık 100 derecenin üzerinde. Bu konudaki ilgili yasada da yeni bir düzenleme yapılmasına gerek yok çünkü bu yasa konunun önünü açabilecek niteliktedir. Konya’da bir takım kaynaklarla sağlık turizmi gerçekleştiriliyor. Son yıllarda bulunan kaynaklarda da sağlık turizm ve balık çiftliği gibi alanlarda kullanılabilir.” diye konuştu.  (Kaynak: yenihaberden.com)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.