"Toplumsal cinsiyet eşitliği için her kurum kendi planını hazırlamalı"

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” hem sosyal sorumluluk ve farkındalık kampanyalarıyla, hem de çeşitli projelerle çokça sahiplenilmiş bir konu olsa da, Türkiye açısından halen yerleşmiş bir toplumsal cinsiyet eşitliğinden söz etmek mümkün değil. Gerçekleştirilen araştırma ve projeler çok değerli girişimleri ifade etse de, bu girişimlerin hayata geçirilmesi ve özellikle iş dünyasında yerleşik bir eşitlik kültürünün oluşturulabilmesi için farklı sektörlerde çalışan firmaların daha fazla çaba sarf etmeleri gerekiyor. Bunun için kurumların özellikle kendilerine has toplumsal cinsiyet eşitliği eylem planları oluşturmaları gerektiğini söyleyen Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, kurumlara düşen ilk ve en önemli işin eşitlik kültürünü herkesin anlayacağı ve benimseyebileceği şekilde yazılı olarak tanımaları ve tanıtmaları olduğunu belirtti.

“Kadınların kariyer engellerini en aza indirecek politikalar geliştirilmeli”

Kurum ve organizasyonların atacakları her adımın büyük önem taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yolunda kurumlara düşen en önemli görev savundukları eşitlik kültürünü, yazılı şekilde tanıyarak örnek teşkil etmek. Özellikle karar alma mekanizmalarında bir ‘eşitlik’ kültürünün olduğu belirtilse de, bilinçsiz cinsiyet eğiliminin de etkisiyle daha çok erkek üyenin olması normalleştiriliyor ve sorgulanmıyor. Yönetim dünyasının asıl görevi bu kanıksanmış eşitsizliği sorgulamak ve aktif olarak çaba harcamak. Bu noktada yönetim ve karar alma mekanizmalarının atacakları her adım genel olarak organizasyon kültürünü etkileyeceğinden ve geniş çaplı bir etki yaratacağından, kurumlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması açısından önemli bir adımdır. Bu noktada, hiçbir kadının hak etmeden bu pozisyonlara yükselmesinden bahsetmiyoruz. Daha ziyade, yönetim ve karar alma mekanizmalarında genellikle az temsil edilen kadınların kariyer yollarında önlerine çıkan iş-yaşam dengesi, doğum izni, bakım ihtiyacı gibi engelleri en aza indirecek politikaları geliştirmek, ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramını kurumsal kültürüne eklemek isteyen her organizasyonun hayata geçirebileceği basit uygulamalardır” açıklamasında bulundu.

“Aksiyon planları kuruma özel tasarlanmalı”

Öte yandan, kurum içi toplumsal cinsiyet eşitliği için belirlenecek aksiyon planlarının da, kuruma özel olarak tasarlanması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi olarak odaklandıkları temel konuları; eşitlik kültürünü oluşturmak, karar alma mekanizmalarında daha az temsil edilen cinsiyet oranını en az yüzde 40’a yükseltmek, atanma yolunda hazır olan kadınları desteklemek, yüzde 100 ücretli doğum izni uygulamak, tüm akademik ve idari kadroya bilinçsiz cinsiyet eğilimi ve eşitlik politikaları konusunda eğitim imkanı sağlamak ve tüm öğrencilere açık “Eşitlik ve Çeşitlilik Dersi” oluşturmak olarak sıraladı.

‘Cinsiyet Eşitsizliği’ toplum tarafından bir sorun olarak algılanıyor mu?

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi’nin 2015 yılından beri her yıl gerçekleştirdiği “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nda, geçen yıl sorulan “Türkiye toplumunda şu anda kadın ve erkekler eşit hak ve imkanlara sahip midir?” sorusuna kadınlar yüzde 77, erkekler 75 oranında ‘Hayır’ yanıtını vermişti. Aynı araştırmanın 2016 yılına ait verilerinde de bu soruya kadınlar yüzde 79, erkekler ise 71 oranında ‘Hayır’ demişti. Bu sonuçlara bakarak cinsiyet eşitsizliğinin toplumda temel bir sorun olarak algılandığını söylemek mümkün.

Yine de toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen nedenler irdelendiğinde, konunun temelinde yatan nedenlerden ziyade, kamuoyunda kadınların toplumsal alanda yaşadığı en önemli sorun olarak öne çıkan kadına yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeni olarak da görüldüğü anlaşılıyor. Ancak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen pek çok alt başlığın toplumda kanıksanmış olduğunu ve aslında eşitsizliği beslediklerinin farkında olunmadığını görüyoruz. Ev içi hayat paylaşımı ve özellikle çocuk bakımındaki dengesizlikler, cinsiyetler arasındaki ücret farkı, doğum izni süreci, kadının siyasetteki yeri, bilinçsiz önyargı, baskın erkeklik algısı ve taciz gibi toplumsal kanıksanmaya uğramış konular bunlara örnek gösterilebilir.

Bu alanlarda toplumda farkındalık yaratacak adımların önemli olduğu ve küçük adımların dahi geleceğin dünyası için büyük farklar oluşturacağının altını çizen Prof. Dr. Mustafa Aydın, bu anlayışla “Kadir Has Üniversitesi olarak, 2018 yılını ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Yılı’ ilan ettik. Bu girişimimizin ve hazırladığımız aksiyon planının toplumda, özellikle öğrenciler aracılığıyla farkındalık yaratacağına inanıyoruz. Eşitlik kavramını her gün düşünmek ve kurum kültürümüzün bir parçası haline getirip hem akademik ve idari kadroya, hem de öğrencilerin düşünmesine destek olmak, bizim için çok değerli bir adım. Bu adımın bütün Kadir Has Üniversitesi çalışan ve öğrencilerinin yakın çevrelerinden başlayarak, sosyal değişime ön ayak olacağına ve gelecek nesillerde ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ bilincinin oluşmasına katkıda bulunacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.