Pozitif psikoloji, yaşamın farkına varabilme becerisini geliştiriyor

Ruh sağlığı için pozitif psikoloji ve iyi oluşun önemine işaret eden uzmanlar, pozitif psikolojinin hastalıktan değil, sağlıktan yola çıktığını söylüyor. Yaşanan sorunların büyüklüğünün değil, bireyin bu sorunlar karşısında ne kadar güçlü kalabildiğinin önemine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, pozitif psikoloji kendi gücümüzün farkına varma, olumlu bakış açısını yakalama olanağını bize veriyor. Yaşamın her yönüyle farkına varabilme becerisini bize gösteriyor. Hayata bakış da olumlu yönde değişebiliyor, mutlu ya mutsuz olma seçeneğine ilişkin bir anahtar sunuyor.

Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun girişimi ile 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim günü "Dünya Ruh Sağlığı Günü" olarak anılıyor. Bu özel günde ruh sağlığı konusunda kamu bilinci oluşturmak ve bu süreçte ruhsal bozukluklara karşı koruyucu çalışmaların ve tedavi hizmetlerinin tanıtılması hedefleniyor. Bu yılki tema ise intihar olarak belirlendi.

Pozitif psikoloji hastalıktan değil, sağlıktan yola çıkar

NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, ruh sağlığı için pozitif psikoloji ve iyi oluş kavramlarının önemli olduğunu söyledi. Öztekin, “iyi oluş” kavramının bireyin fiziksel, duygusal ve zihinsel açıdan sağlıklı oluşuna işaret ederken; diğer taraftan yaşanılan mevcut durumdan memnuniyeti, iç huzuru ve mutluluğu yakalayabilmiş olma halini de ifade ettiğini söyledi. Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Bu noktada pozitif psikoloji, ruh sağlığının korunması temelinde, insanların patolojik, olumsuz düşünce ve davranışları yerine olumlu özellikleri üzerinde durur. Hastalıktan değil, sağlıktan yola çıkar. Buradaki iyi oluş sadece hastalıkların olmayışı değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyi olma halidir” dedi.

Hayatın anlamını sorgulamak bireyi geliştirir

Ruh sağlığında hayatın anlamını olumlu şekilde sorgulamanın etkilerine de değinen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “Hayatın anlamını sorgulamayan bir yaşam tarzı, rüzgâra kapılan, nereye gideceği belli olmayan yaprak gibi, tamamen çevre şartlarının oluşturduğu yönlendirme ve etkilerle yaşanan amaçsız ve ilkel bir yaşam şeklidir. Tatminsizliğin ve mutsuzluğun zeminini oluşturur. Oysa insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği düşünebiliyor, hayatı farklı açılardan sorgulayabiliyor olmasıdır. Bu sorgulama sonucu gelişen farkındalık, bireyin hayatını yönlendirebilme yeteneğini geliştirir. Bireysel özelliklerini, kişiliğinin güçlü yanlarını, olumlu duygularını geliştirme fırsatı verir. Bu gelişim ruh sağlığının korunmasında da çok önemli bir rol oynar” diye konuştu.

Pozitif psikoloji, var olan değerleri fark etmeyi sağlıyor

Hayatın anlamını sorgularken pozitif psikoloji bakışının ruh sağlığını olumlu etkilediğini belirten Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, “İnsan hayatın akışı içerisinde günlük olayların, sorunların, yoğun koşturmacanın içerisinde boğulup gidebilir. Sorumluluklar, yapılmak zorunda olan görevler, ayakta kalabilme ve yaşamını sürdürebilme mücadelesi, beraberinde hayatı karamsar, yorgun, stresli, korku ve kaygılarla yaşanmasına sebep olabilir. Depresyondan fobiye, panik ataktan obsesyona, uyku bozukluğundan yeme bozukluğuna, bağımlılıktan özgüven eksikliğine kadar birçok rahatsızlığın kapısı ardına kadar açılır. Oysa yaşantımıza biraz dışarıdan bakacak olursak parayla pulla ölçülemeyecek kadar değerli birçok şeye sahip olduğumuzu görürüz. Hayatın akışı içerisinde kaçırdığımız, göremediğimiz birçok güzelliklerin farkına varabiliriz. Bu noktada pozitif psikoloji hayatımızda var olan değerleri görmede, bu farkındalığı oluşturmada çok etkili bir rol oynayabilmektedir. Yaşantımızda göremediğimiz ama gerçekte sahip olduğumuz zenginliklerin farkına vardırabilir” dedi.

Önemli olan sorunlar karşısında güçlü kalabilmek

İntihar eyleminin arkasında yatan en güçlü duygunun ümitsizlik olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, ümitsizlik duygusunu oluşturanın ise “sorunlarım çözümsüz, benim yapabileceğim hiç bir şey kalmadı” düşüncesinin olduğunu söyledi. Bu düşüncenin bir çözüm değil, en kötü son olduğunu da kaydeden Öztekin, “Oysa intihar olgusuna pozitif psikoloji açısından bakarsak, hangi sorunla ya da sorunlarla karşılaşırsak karşılaşalım, sorunlara bakış açımız sonucu belirler. Hayatta ne yaşadığımız değil, yaşadıklarımızı nasıl algılayıp değerlendirdiğimiz belirleyicidir. Yaşam iki pencereden ibarettir. Hangi pencereden baktığımız bizi mutlu ya da mutsuz kılar. İflas eden iki iş adamından biri köprüden atlayıp intihar ederken diğeri yaşamına devam edip daha güçlü bir şekilde var olabiliyorsa, bunu sebebi hayata farklı pencereden bakıyor olmalarıdır. Önemli olan yaşanılan sorunların büyüklüğü değil, bireyin bu sorunlar karşısında ne kadar güçlü kalabildiğidir. İşte pozitif psikoloji bu noktada kendi gücümüzün farkına varma, olumlu bakış açısını yakalama olanağını bize verir. Bu Polyannacılık oynamak değil, yaşamın her yönüyle farkına varabilme becerisini gösterebilmektir. Pozitif psikoloji ile bu beceri geliştirilebilir. Hayata bakış olumlu yönde değiştirilebilir” dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.