Güven Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Burak Işık, toplumda sık görülen safra kesesi rahatsızlıklarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 'Safra kesesi taşlarını erittiği' iddia edilen kür ve ilaçların bilimsel temeli olmadığını söyleyen Işık, belirti veren taşların zamanında tedavi edilmemesi durumunda pankreatit ve tıkanma sarılığı gibi ciddi tablolara yol açabileceğini ifade etti.

Safra kesesi poliplerinde de durumun dikkatle izlenmesi gerektiğini belirten Işık, risk faktörlerinin mevcut olduğu vakalarda polibin değil safra kesesinin tamamen çıkarıldığını söyledi. Bununla birlikte, Işık, obeziteye bağlı siroz vakalarının hızla arttığını vurguladı.

PANKREAS HASTALIKLARINDA ERKEN TANIYA DİKKAT

Pankreas tümörlerinin uzun yıllardır toplumda 'çaresiz vaka' olarak algılandığını belirten Prof. Dr. Işık, erken dönemde tespit edilen olgularda cerrahi tedavinin başarılı sonuçlar sunduğunu aktardı. Uygun hastalarda uygulanan pankreas cerrahisinin yaşam süresi ve yaşam kalitesi üzerinde belirgin olumlu etkiler sağladığını dile getirdi.
Bu hastalık grubunda tanı sürecinin gecikmesinin tedavi seçeneklerini daralttığını belirten Işık, düzenli kontrollerin kritik önem taşıdığını ifade etti.

Sağlık harcamalarında kamu payı 2024'te yükseldi
Sağlık harcamalarında kamu payı 2024'te yükseldi
İçeriği Görüntüle

KARACİĞER TÜMÖRLERİNDE CERRAHİ VE NAKİL GÜÇLÜ TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Karaciğer tümörlerinin önemli bir bölümünün siroz zemininde geliştiğini aktaran Prof. Dr. Işık, erken değerlendirme yapılan hastalarda cerrahi rezeksiyon veya karaciğer naklinin yaşam süresini anlamlı ölçüde uzattığını söyledi. Girişimsel radyolojideki ilerlemelerin tedavi seçeneklerini genişlettiğini ifade eden Işık, tümörü besleyen damarlar üzerinden uygulanan radyoaktif ya da kemoterapötik maddelerle hastaların nakle hazırlanabildiğini, bazı vakalarda ise doğrudan tedavi sağlanabildiğini aktardı.

OBEZİTE TÜRKİYE'DE SİROZUN YENİ NEDENİ OLDU

Prof. Dr. Işık, obezitenin Türkiye'de karaciğer hastalıklarının seyrini değiştirdiğini belirterek karaciğer yağlanmasına bağlı siroz vakalarının hızla arttığını vurguladı. Aşılama programları sayesinde hepatit kaynaklı sirozun azaldığını ancak kötü beslenme ve kilo artışının sirozu yeni bir boyuta taşıdığını söyledi.
Bu tablonun özellikle genç nüfusta endişe verici bir eğilim oluşturduğunu ifade eden Işık, erken yaşam tarzı değişikliklerinin ileride oluşabilecek ciddi karaciğer sorunlarını önleyebileceğine işaret etti.

ROBOTİK CERRAHİDE GÖRÜŞ ALANI VE DOĞRULUK ARTTI

Robotik cerrahinin yalnızca küçük kesiler anlamına gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Işık, bu sistemlerin cerrahlara 10 kata kadar büyütülmüş görüntü sunduğunu belirtti. Bu sayede daha hassas ve güvenilir müdahalelerin mümkün hale geldiğini aktaran Işık, robotik teknolojilerin hata payını giderek azalttığını kaydetti.
Gelişen cerrahi tekniklerin özellikle karaciğer ve pankreas ameliyatlarında güvenliği artırdığı ifade edildi.

KARACİĞER NAKLİ SONRASI ÖMÜR BOYU TAKİP ŞART

Karaciğer nakli geçiren hastaların ömür boyu bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Işık, bu nedenle kontrollerin aksatılmamasının hayati önem taşıdığını söyledi. Nakil sonrası takip sürecinin kesilmesinin ciddi riskler doğurabileceğini vurgulayan Işık, başarılı ameliyatın tek başına yeterli olmadığını, hastaların da tedavi sürecine aktif şekilde katılması gerektiğini ifade etti.
Bu çerçevede düzenli doktor ziyaretlerinin, ilaç uyumunun ve yaşam tarzı düzenlemelerinin nakil sonrası süreçte belirleyici rol taşıdığı belirtildi.

ERKEN TANI VE BİLİNÇLİ TAKİBİN ÖNEMİ ÖNE ÇIKTI

Genel çerçevede Prof. Dr. Işık'ın değerlendirmeleri, safra kesesi, pankreas ve karaciğer hastalıklarında erken tanının ve doğru bilgilendirmenin hayati önem taşıdığını ortaya koydu. Özellikle obeziteye bağlı siroz artışı, karaciğer tümörlerinde cerrahi seçenekler ve robotik cerrahi teknolojilerinin giderek yaygınlaşması, ilgili hastalıkların tedavi yaklaşımlarında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.