SGK'nın bedelini ödemediği kanser ilaçlarına erişim için açılan davalarda, hastalar 'zamanla yarışırken' büyük bir hukuk krizi yaşanıyor.
Yargıtay'ın geçen aralık ayında aldığı kararların ardından, birçok bölge mahkemesi ihtiyati tedbir taleplerini sistematik biçimde reddetmeye başladı. Bu durum, ilaca erişemeyen hastaların hayatını tehlikeye atıyor.
Tedbir kararları durdu, hastalar tedavisiz kaldı
Türkiye'de kanser ve bazı nadir hastalıkların tedavisinde kullanılan birçok ilaç, SGK'nın 'bedeli ödenecek ilaçlar listesi' dışında kalıyor.
Bu nedenle hastalar, ilaca erişebilmek için tedbir talepli davalar açıyor. Ancak Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin aralık ayında verdiği emsal kararlar sonrası, mahkemelerden tedbir kararı almak zorlaştı.
Yargıtay, tedbirin ancak 'açık ve acil tıbbi zorunluluk' halinde verilmesi gerektiğine hükmetti. Uygulama, bölge mahkemelerinin takdirine bırakılınca ülke genelinde farklı sonuçlar ortaya çıktı.
Sonuç olarak, bazı mahkemeler olumlu karar verirken diğerleri benzer dosyalarda ret kararları veriyor. Bu durum, tedavi sürekliliğini ve yaşam hakkını doğrudan etkiliyor.
'Oğlumu kaybettim, ölümden sonra bile ret kararı geldi'
Ankara 37. İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, annesi tarafından tedbir talebiyle açılan dosyada karar çıkmadığı için çocuk ilaca ulaşamadı.
Anne, dokuz ay süren hukuki mücadelenin sonunda oğlunu eylülde kaybettiğini anlatarak şu ifadeleri kullandı:
'Doktor raporları vardı, ilaç daha önce fayda sağlamıştı ama mahkeme tedbiri reddetti. İlacın parasını bulsak bile mahkeme onayı olmadan alamıyorduk. Çocuğumuzu kaybederken biz sadece ret kararlarını okuduk.'
Ailenin, ölümden bir ay sonra gelen mahkeme kararında da ret kararı gördüğü belirtildi.
Mahkeme hakkında iddialar
Cumhuriyet'in haberine göre hasta yakınları ve avukatlar, söz konusu mahkemenin ilaç temini davalarının tamamını reddettiğini öne sürdü.
İddialara göre mahkeme, bilirkişi raporları ve Yargıtay içtihatlarını dikkate almadı, duruşmalarda hasta yakınlarına kötü muamele etti ve bazı ifadeleriyle tepki çekti.
Bir başvurucu, hâkimin 'Herkese yaşam hakkı vermeye gerek yok' dediğini iddia etti.
Bu iddialar, yargısal tutumun hastalar üzerinde ekonomik ve psikolojik baskı yarattığı eleştirilerini artırdı.
'Hastalar zamanla yarışıyor, SGK kapsamı genişletilmeli'
İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Şeker Pınar Özcan, yaşanan sorunun yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani bir kriz olduğunu vurguladı:
'Kanser hastaları zamanla yarışıyor. Bu ilaçların çoğu sağlık kurulu raporuyla alınabiliyor ama alınamadığı çok örnek var. Hastaların mahkeme sürecini bekleyecek ne zamanı ne de maddi gücü var. SGK bu ilaçları sonunda zaten ödüyor ama tedavi gecikince hasta kaybediliyor. Bu nedenle ilaçların bir an önce geri ödeme kapsamına alınması gerekiyor.'





